08:19 - CHP’Lİ KAYA: “ÇEŞMELERDEN SU YERİNE ÇAMUR AKIYOR”
13:00 - TAMER AYDIN BAŞKAN ADAYLIĞINI AÇIKLADI
07:42 - ORDU’DA ÜNİVERSİTELİ GENÇ KIZ BIÇAKLANARAK ÖLDÜRÜLDÜ
06:31 - TRABZON DERNEKLERİ FEDERASYONU-KARADENİZLİ SANATÇILAR BULUŞMASI
16:37 - FETÖ’NÜN GÜMÜŞHANE İL İMAMI VE EŞİ TRABZON’DA YAKALANDI
16:08 - KOYUNMUYUZ DEĞİLMİYİZ
13:52 - CHP HEYETİ 2 ARALIKTA İKİNCİ KEZ TRABZON’DA
13:33 - PLAKADAN TESPİT EDİLİP 1895 LİRA PARA CEZASI KESİLECEK
Mısır’ın başkenti Kahire’de 2015 yılında başsavcı Hişam Berekat’ın konvoyuna düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili davada yirmi sekiz kişinin idamına karar verildi. Bunlardan dokuz genç fidan çarşamba günü idam edildi. Uluslararası Af Örgütü, dokuz kişinin yargılanmasının, işkence iddialarıyla birlikte adil yürütülmediğini duyurdu.İdamların, ülkedeki “adaletsizliğin büyüklüğünün göstergesi” olduğunu söyledi.
İdam edilen dokuz kişi; “başsavcıya, suikast düzenlediklerini itiraf etmeleri için işkenceye maruz bırakıldıkları” iddia ettiler.
İdam edilenlerden Mahmud el Ahmadi’nin, dava sırasında kameraya alınan görüntülerinde hakime; “Bize o kadar çok elektrik verildi ki bundan sonraki yirmi yıl Mısır’ı aydınlatmaya yeter,” dediği görülüyor.
Mısır’da seçimle göreve gelen cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrildiği 2013 darbesinden bu yana darbeyle işbaşına gelen Sisi’ tarafından yüzlerce kişi idam cezasına çarptırıldı. Bunlardan çoğu, Mursi’yi destekleyen Müslüman Kardeşler’le bağlantısı olduğu iddia edilen Mısırlılardı. Üst mahkeme bu cezaların çoğunu iptal etse de, sadece bu yıl ülkede on beş kişi idam edildi. Yani Sisi, muhalefetini ve Muhammet Mursi taraftarlarını korkutmaya, yıldırmaya ve tasfiye etmeye devam ediyor!
Anadolu Gençlik Dernekleri Türkiye genelinde; “Siyonizmin ve emperyalist ABD’nin üst akıl olarak yönlendirdiği İslam coğrafyasındaki kukla rejimlerin her gün yeni bir cinayet, katliamla küresel küfrün siyasi ve ekonomik işgaline karşı direnen İslam gençliğini hedef alması tepkisiz kalınacak bir hadise değildir. Bu vahşete en yüksek perdeden tepki göstermek tüm Müslümanların itikadi mesuliyeti, asli vazifesidir.
Köleleşmeyen, esir olmayan, hür irade sahibi tüm İslam ülkelerinin devlet başkanları, idarecileri zalim Sisi ve onun gibilerin zulmünü durdurmak için harekete geçmelidir. Masumların kanını döken Sisi ve avenesinden hesap sorulmalıdır.” Diyerek tepki göstermişlerdir.
Ayrıca halen Mısır cezaevlerinde idam edilmeyi bekleyen kaç kişinin olduğu tam olarak bilinmese de hamile olmaları nedeniyle idam edilmesi için doğum yapmaları beklenen yüzlerce kadın, parmaklıklar arkasında bebeklerinin doğum gününü kendilerinin ölüm günü olarak beklemeye devam etmektedirler.
Durum böyle iken bebeklerin katili Abdullah ÖCALAN’ın, idam edilmemesi ve akabinde Türkiye’de idamın kaldırılması şartı ile zamanın hükümetine şartlı olarak teslim edilmesi ve bundan siyasi güç devşirmesine zemin hazırlayan; akabinde onun yerine Fetö’yü Pensilvanya’ya götüren, sürekli hukuk ve demokrasiden bahseden, ayrıca kadın hakları numaraları yapan Batı’nın bu idamlar karşısında neden sesi çıkmıyor?
Mısır’daki idam sehpaları halen kurulu nicelerini asmaya hazırlanırken, Avrupa Birliğive Arap Birliği’ni bir araya getiren Mısır’ın, Kızıl Deniz kıyısındaki Şarm el Şeyhkentinde pazartesi günü başlayan ve iki gün süren zirvesine, Avrupa’dan 20’den fazla hükümet lideri ve devlet başkanı koşar adım katıldı. Bu isimler arasında Almanya Başbakanı Merkel ve İngiltere Başbakanı Theresa May de vardı. İlginçtir ki hiçbir Batılı lider bu idamlardan söz etmediler!
Batılılara göre, Batı’nın çıkarlarına hizmet etmeyenler düşman; çıkarlarına karşı duranlar teröristtir! Kendileri dışındakiler ya köledir, ya hizmetkâr; ya da ölmeye aday! Mısır’da olmuş, Venezuella’da olmuş, Türkiye’de olmuş Pakistan’da olmuş hiç fark etmez!
İşte Batı’nın Doğu’ya bakış gerçeği budur!